ERGENLERDE SİGARA KULLANIMI: BİR KEREDEN BİR ŞEY OLMAZ!


Sigara hepimizin bildiği gibi; içerisinde sayısız zararlı madde bulunan, tabir yerindeyse öldürene kadar süründüren bağımlılık yapıcı bir maddedir. Psikolojinin babası sayılan Sigmund Freud’un deyimiyle sigara; anneyi emerken oluşan oral dönem saplantısının bir mahsulüdür. Sigara dumanını (Pasif içicilikle de olsa) akciğerlerimize çekmemiz demek, 5000’e yakın zararlı toksinlerin alveollerimizden emilip tüm vücudumuza yayılması anlamına gelir. İşte bir tek nefes diyip hatta birçoğumuzun önemsemediği bu olay kardiyovasküler hastalıklara, kronik solunum sistemi rahatsızlıklarına, kanser, tip 2 diyabet gibi kronik bulaşıcı olmayan hastalıklara; dişlerde ve tırnaklarda sararmaya ve sayılamayacak kadar geriye dönülmesi çok zor olan hastalıklara sebep olur.
Maalesef son yıllarda sigaraya ve maddeye olan bağımlılık lise hatta ilkokul düzeylerine kadar gelmiştir. Hal böyle olunca ergenlik dönemi gibi fırtınalı geçmesi çok muhtemel olan zamanlarda başta aileler olmak üzere; okuldaki öğretmen ve okul psikolojik danışmanlarına, Millî Eğitim Bakanlığı’na ve bağımlılık önleyici program hazırlayıcılara büyük görevler düşmekte.
Anne veya baba çocuğunun sigara içtiğini öğrendiğinde ciddi anlamda duygusal çöküş yaşayabilir. Sigara kullanan her 10 yetişkinden 9’unun bağımlılığına ergenlik döneminde başladığı düşünülürse, çocuğunuzun sigara kullandığını öğrendiğiniz zaman aslında çok kritik bir öneme sahip olduğunu söylemek mümkündür. Öyle ki birçok uzmana göre ergenlerde sigara kullanımı, alkol ve madde kullanımı için bir geçiş maddesidir.
TANI KRİTERLERİ
Eğer ki çocuğunuzda şu 7 durumdan en az üçü varsa;
1.     Sigarayı artık eskisi kadar miktarda kullanınca tatmin olamama ve miktarı arttırma isteği,
2.     Sigara içemediği zaman fiziksel, duygusal veya kimyasal tepkiler göstermek. Bu durumdan kurtulmak için sigara veya benzeri maddeleri almaya çalışmak,
3.     ‘Ben bir tane sigara içeyim zaten yeterli olur’ veya ‘Ben bir gün içeyim daha da içmem’ diyip en az iki sigara veya bir sonraki gün de içmek,
4.     Sigaradan kurtulmak veya kontrol altına almak için devamlı başarısız bırakma veya kontrol girişimlerinin varlığı,
5.     Sigara bulmak, kullanmak veya etkilerinden kurtulmak için çok fazla zaman harcamak,
6.     Sigara içeyim derken; sosyal, mesleki veya serbest zaman etkinliklerinde azalmaya veya bitmeye sebep olmak,
7.     Sigaranın zararını bile bile ve göre göre sigara kullanmaya devam etmek
Çocuğunuz sigara bağımlısıdır (DSM-IV Tanı Kriterleri-DSM V’te de benzerdir).
Unutmamak gerekir ki, sigarayı bir kez kullanmış bir insan için artık ‘Ben sigarayı bıraktım’ demesi uygun olmaz. Artık söyleyebileceği en iyi şey ‘Ben iyileşmekte olan bir sigara kullanıcısıyım’ demektir. Öyle ki yirmi yıllık iyileşme (Sigara kullanmama) durumu olan insanlarda bir anda sigaraya başlama durumu görülebilmektedir. Dolayısıyla bir defa da olsa sigara içmiş bir insan mutlaka dikkatli olmalı ve aşağıda belirtilecek kriterleri dikkate almak zorundadır.
ERGENLERDE SİGARA KULLANIMININ NEDENLERİ
Aile üyelerinden herhangi birinin sigara, nargile veya bağımlılık yapıcı bir madde kullanmış olması başlıca faktörlerden biridir. Bu çocuktaki normallik algısını değiştireceği için sigara kullanımına yöneltebilir. Maalesef kliniklere başvuran birçok ailede baba, anne veya kardeşlerden en az biri sigara, nargile veya bağımlılık yapıcı madde içmektedir. Hatta birçoğunun şu cümleyi kurduğunu duyabiliyoruz: ‘Kızım & Oğlum al şu parayı git bana bir paket sigara al’… Bu davranışın zaten çocukta yaratacağı etkiyi tartışmaya bile açmak saçma olacaktır.
Aile içerisinde oluşan bazen işten eve vakit ayıramama, anne ve babanın aynı anda çok çalışıyor olması veya çocuklarıyla ilgilenmemiş bir baba yüzünden kendi çocuğuyla ilgilenmeyi saçmalık olarak gören ebeveynler yüzünden sevgisiz-ilgisiz aile ortamı oluşur.
Bazı ailelerde de baskıcı ve otoriter bir tutum göze çarpar. Çocuk sanki bir sanayi işçisi gibi muamele gördüğü evde çok sıkı kurallar içerisinde boğulur. Hiçbir şekilde kendi hazlarına erişemez, engellenir. Bu durumda da çocuk aileden uzaklaşmak için fırsat kollar.
Bunun sonucu olarak çocuk başka yerlerde sevgi ilişkileri kurmaya çalışabilir. Çünkü varolan sorumluluklar ve sevgi ile saygıya duyduğu açlık artık her şeyden önemli hale gelmiş olur. Bu kuracağı ilişki zaten buhranlı geçen ergenlik döneminde rahatlıkla sigara veya daha ötesi için temel oluşturabilir. Çünkü çocuk bu durumda kendi isteklerini karşılama eğilime girer.
Bazı ailelerde ise annenin veya babanın kendi verdiği kararlarda veya anne ve babanın verdiği kararlar arasında tutarsızlık vardır. Çocuk bu durumda kendi hazları için bu tutarsızlığı kullanmayı öğrenir. Ergenlik döneminde de her şeyi tatmaya açık olduğu için de sigara ve maddeye kolaylıkla yönelebilir. Çünkü gereken parayı bir şekilde almakta, gereken sorguyu da bir şekilde atlatmakta ustalaşmıştır.
Erikson’un Psikososyal gelişim kuramına göre insan kişiliği oluşurken bazı aşamaları geçmek zorundadır. Bu kurama göre; 0-1 yaş arasındaki temel güveni oluşmayan, 1-3 yaş arasında bağımsızlık yerine kuşku ve utanç yaşayan, 3-5 yaş arasında cinsiyetini fark eden ve bu tür sorularına uygun bir üslupla uygun cevap alamamış ve suçluluk duyan ve en önemlisi okul çağı geldiğinde (5-11 yaş) oyunda veya okulda başarılı olamamış aşağılık kompleksi oluşmuş çocuklar dayanıksız bir yapıya sahip olur. Bu dönemlerdeki gelişim görevleri başarısız geçmiş olan bu çocuklar, ergenlik dönemi geldiğinde kişiliklerini oluştururken sigara kullanma hatasına düşebilmektedir. Çünkü çevresindekilere büyüdüğünü kanıtlama çabası içerisindedir.
Bazı çocuklar yapıları gereği duygusal anlamda geç olgunlaşabilir. İşte bu tip durumlarda hissettiği şeylerin farkında olmadığı için uçuk bir hayat sergileyebilir. Bu tip durumlarda çocuğun iyi tanınması ve gerekli önlemlerin alınması gerekir.
Kimi çocuklar da ne isterse yapılan çocuklardır. Bu yüzden sorumluluk almayı reddederler. Ve sadece hazza yönelik olarak yaşarlar. Öyle ki bir şeyden az haz alıyorsa hemen diğer bir şeye geçmek isterler. Bu tür çocuklar sigara kullanımına başladığında çok hızlı şekilde tolerans gösterebilirler (Çok hızlı şekilde daha fazlasını isteyebilir, daha azıyla tatmin olmazlar).
Son aylarca sıkça gördüğümüz elektronik sigara denilen ve asıl amacının sigarayı bıraktırmak olduğu söylenilen cihaz (araştırmalarla sabit ki) sigara içene sigarayı bıraktırmaktan çok, sigara içmeyeni özendirip sigaraya başlatmıştır. Bu konuda da dikkatli olmak gerekiyor.
Öte yandan teknolojik gelişmelerle beraber; TV’deki diziler, sosyal medyadaki sigara kullandığını doğrudan veya dolaylı şekilde gösteren ünlülerin veya örnek alınan kişilerin hesapları, Youtube’da bulunan özendirici videolar sigara kullanımını genç yaşlara çekmeye başlamıştır. Ancak siz bunları okurken ‘İşte hep o telefon hep!’ diyebilirsiniz. Unutmayın, önemli olan dış dünyadaki özendiricilerden çok sizin tepkinizdir. Siz örneğin beraber TV izlerken ilgili bir reklam gördüğünüzde abartılı tepki verir veya tepkisiz kalırsanız, maalesef sonucun asıl sorumlusu olarak öncelikle kendinize bakmanız gerekir. Çocuğunuz herkesten önce sizi örnek alacaktır. Tabii siz o güveni sağlamayı başarmışsanız.


PEKİ ÇÖZÜM?
Çözüm yöntemleri denilince söylenmesi gereken en önemli hususlar şunlardır:
1.  Bağımlılığın var olduğunu kabul etmek gerekir.
2. Çocuğun özgür iradesi ile gerçekten sigara içmek istememesi gerekir. ‘Hiç kimse iyileşmek istemeyen bir bağımlılık yapıcı madde kullanıcısını iyileştiremez!’
3. Tüm bu süreçte çocuktan sevginizi, saygınızı ve ilginizi eksik etmemelisiniz. Aile desteği en önemli konudur.
4. Ceza yöntemi yerine ikna yöntemini kullanmalısınız. Çocuğunuza karşı gayet açık ve net bir duruşunuz olmalı...
5. Zaman!
6. Kararlılık!
7. Uzman desteği almak sizi bu süreçte hata yapıp çocuğu tamamen kaybetmekten kurtarır.
İster sigara olsun ister alkol isterseniz de madde… Her biri için önleyici bir aile tutumu gerekir. Yani bağımlılık oluşturucu maddelerin kullanımı gerçekleşmeden önce çocuğun kafasında onun zararlı, kötü ve kullanılmaması gerektiği oluşmuş olmalıdır. Bu bağlamda örneğin çocuğunuzun yanında başka bir insan sigara içiyorsa onu nazikçe uyarmanız gerekir. Çünkü çocukta bu yönde bir izlenim bırakacaktır. Aynı şekilde yerde bir sigara paketi, içki şişesi veya kullanmasını istemediğiniz herhangi bir bağımlılık yapıcı maddeyi anımsatan poşet, reklam, özendirici cisim ve objeler gördüğünde onunla bunun hakkında konuşmanız gerekir. Burada önemli olan konuşmanızın içeriğinin öğüt verici değil, nazik bir ses tonuyla muhabbet etmek olmasıdır.
Eşler kendi içlerindeki problemlere odaklanmalı ve yeni öğrenilen bir sigara kullanımı olayında çocuğa destek verip üstlerine düşeni yaparken çözümün kalıcılığını sağlama adına aynı zamanda kendi problemlerini çözmelidir. Gerekirse bir aile terapistine başvurulabilir. Bu aile içi tutarsızlıkları, otoriteler rolleri ve ilgisizliği çözüme kavuşturacaktır. Unutmayın; hayatınızda işleriniz ne kadar öneme sahipse eşleriniz ve en önemlisi çocuklarınızda en az o kadar öneme sahiptir…
Tedavi sürecinde ailelerin çocuklarının arkadaş çevresini tanımalıdır. Çocuğa, bağımlılığı bulunan arkadaşlarından uzaklaştırılıp yeni, sosyal etkinliklerin olduğu, bağımlılığı olmayan sağlıklı yaşamı seçen arkadaşlıklar kurabileceği, boş zamanlarını güzelce değerlendirebileceği bir ortam kurulmalıdır.
Uzmanların da bağımlılık tedavisine ek olarak çocukla yapacakları psikolojik danışma seanslarında çocukta kaygı, stres ve endişenin analizi yapıp problem çözme, kaygı kontrolü becerileri ve duygusal farkındalık terapileri çalışmaları gerekir. Ayrıca bu çocuklarda akran homojen grup terapileri son derece verimli geçmektedir.
Bu konuda yardım almak isterseniz lütfen iletişime geçiniz. Unutmayın ki sahip olduğumuz en değerliler evlatlarımızdır.
Sağlıklı günler dilerim.

Psikolojik Danışman KEREM KARAGÖZ

Yorumlar

Popüler Yayınlar