ERGENLERDE SİGARA KULLANIMI: BİR KEREDEN BİR ŞEY OLMAZ!

Maalesef
son yıllarda sigaraya ve maddeye olan bağımlılık lise hatta ilkokul düzeylerine
kadar gelmiştir. Hal böyle olunca ergenlik dönemi gibi fırtınalı geçmesi çok
muhtemel olan zamanlarda başta aileler olmak üzere; okuldaki öğretmen ve okul
psikolojik danışmanlarına, Millî Eğitim Bakanlığı’na ve bağımlılık önleyici
program hazırlayıcılara büyük görevler düşmekte.
Anne
veya baba çocuğunun sigara içtiğini öğrendiğinde ciddi anlamda duygusal çöküş
yaşayabilir. Sigara kullanan her 10 yetişkinden 9’unun bağımlılığına ergenlik
döneminde başladığı düşünülürse, çocuğunuzun sigara kullandığını öğrendiğiniz
zaman aslında çok kritik bir öneme sahip olduğunu söylemek mümkündür. Öyle ki
birçok uzmana göre ergenlerde sigara kullanımı, alkol ve madde kullanımı için
bir geçiş maddesidir.
TANI
KRİTERLERİ
Eğer
ki çocuğunuzda şu 7 durumdan en az üçü varsa;
1. Sigarayı
artık eskisi kadar miktarda kullanınca tatmin olamama ve miktarı arttırma
isteği,
2. Sigara
içemediği zaman fiziksel, duygusal veya kimyasal tepkiler göstermek. Bu durumdan
kurtulmak için sigara veya benzeri maddeleri almaya çalışmak,
3. ‘Ben
bir tane sigara içeyim zaten yeterli olur’ veya ‘Ben bir gün içeyim daha da
içmem’ diyip en az iki sigara veya bir sonraki gün de içmek,
4. Sigaradan
kurtulmak veya kontrol altına almak için devamlı başarısız bırakma veya kontrol
girişimlerinin varlığı,
5. Sigara
bulmak, kullanmak veya etkilerinden kurtulmak için çok fazla zaman harcamak,
6. Sigara
içeyim derken; sosyal, mesleki veya serbest zaman etkinliklerinde azalmaya veya
bitmeye sebep olmak,
7. Sigaranın
zararını bile bile ve göre göre sigara kullanmaya devam etmek
Çocuğunuz
sigara bağımlısıdır (DSM-IV Tanı Kriterleri-DSM V’te de benzerdir).
Unutmamak
gerekir ki, sigarayı bir kez kullanmış bir insan için artık ‘Ben sigarayı
bıraktım’ demesi uygun olmaz. Artık söyleyebileceği en iyi şey ‘Ben iyileşmekte
olan bir sigara kullanıcısıyım’ demektir. Öyle ki yirmi yıllık iyileşme (Sigara
kullanmama) durumu olan insanlarda bir anda sigaraya başlama durumu
görülebilmektedir. Dolayısıyla bir defa da olsa sigara içmiş bir insan mutlaka
dikkatli olmalı ve aşağıda belirtilecek kriterleri dikkate almak zorundadır.
ERGENLERDE
SİGARA KULLANIMININ NEDENLERİ
Aile
üyelerinden herhangi birinin sigara, nargile veya bağımlılık yapıcı bir madde
kullanmış olması başlıca faktörlerden biridir. Bu çocuktaki normallik algısını
değiştireceği için sigara kullanımına yöneltebilir. Maalesef kliniklere
başvuran birçok ailede baba, anne veya kardeşlerden en az biri sigara, nargile
veya bağımlılık yapıcı madde içmektedir. Hatta birçoğunun şu cümleyi kurduğunu
duyabiliyoruz: ‘Kızım & Oğlum al şu parayı git bana bir paket sigara al’…
Bu davranışın zaten çocukta yaratacağı etkiyi tartışmaya bile açmak saçma
olacaktır.
Aile
içerisinde oluşan bazen işten eve vakit ayıramama, anne ve babanın aynı anda
çok çalışıyor olması veya çocuklarıyla ilgilenmemiş bir baba yüzünden kendi
çocuğuyla ilgilenmeyi saçmalık olarak gören ebeveynler yüzünden
sevgisiz-ilgisiz aile ortamı oluşur.
Bazı
ailelerde de baskıcı ve otoriter bir tutum göze çarpar. Çocuk sanki bir sanayi
işçisi gibi muamele gördüğü evde çok sıkı kurallar içerisinde boğulur. Hiçbir
şekilde kendi hazlarına erişemez, engellenir. Bu durumda da çocuk aileden
uzaklaşmak için fırsat kollar.
Bunun
sonucu olarak çocuk başka yerlerde sevgi ilişkileri kurmaya çalışabilir. Çünkü
varolan sorumluluklar ve sevgi ile saygıya duyduğu açlık artık her şeyden
önemli hale gelmiş olur. Bu kuracağı ilişki zaten buhranlı geçen ergenlik
döneminde rahatlıkla sigara veya daha ötesi için temel oluşturabilir. Çünkü
çocuk bu durumda kendi isteklerini karşılama eğilime girer.
Bazı
ailelerde ise annenin veya babanın kendi verdiği kararlarda veya anne ve
babanın verdiği kararlar arasında tutarsızlık vardır. Çocuk bu durumda kendi
hazları için bu tutarsızlığı kullanmayı öğrenir. Ergenlik döneminde de her şeyi
tatmaya açık olduğu için de sigara ve maddeye kolaylıkla yönelebilir. Çünkü
gereken parayı bir şekilde almakta, gereken sorguyu da bir şekilde atlatmakta
ustalaşmıştır.
Erikson’un
Psikososyal gelişim kuramına göre insan kişiliği oluşurken bazı aşamaları
geçmek zorundadır. Bu kurama göre; 0-1 yaş arasındaki temel güveni oluşmayan,
1-3 yaş arasında bağımsızlık yerine kuşku ve utanç yaşayan, 3-5 yaş arasında
cinsiyetini fark eden ve bu tür sorularına uygun bir üslupla uygun cevap
alamamış ve suçluluk duyan ve en önemlisi okul çağı geldiğinde (5-11 yaş)
oyunda veya okulda başarılı olamamış aşağılık kompleksi oluşmuş çocuklar
dayanıksız bir yapıya sahip olur. Bu dönemlerdeki gelişim görevleri başarısız
geçmiş olan bu çocuklar, ergenlik dönemi geldiğinde kişiliklerini oluştururken
sigara kullanma hatasına düşebilmektedir. Çünkü çevresindekilere büyüdüğünü
kanıtlama çabası içerisindedir.
Bazı
çocuklar yapıları gereği duygusal anlamda geç olgunlaşabilir. İşte bu tip
durumlarda hissettiği şeylerin farkında olmadığı için uçuk bir hayat
sergileyebilir. Bu tip durumlarda çocuğun iyi tanınması ve gerekli önlemlerin
alınması gerekir.
Kimi
çocuklar da ne isterse yapılan çocuklardır. Bu yüzden sorumluluk almayı reddederler.
Ve sadece hazza yönelik olarak yaşarlar. Öyle ki bir şeyden az haz alıyorsa
hemen diğer bir şeye geçmek isterler. Bu tür çocuklar sigara kullanımına
başladığında çok hızlı şekilde tolerans gösterebilirler (Çok hızlı şekilde daha
fazlasını isteyebilir, daha azıyla tatmin olmazlar).
Son
aylarca sıkça gördüğümüz elektronik sigara denilen ve asıl amacının sigarayı
bıraktırmak olduğu söylenilen cihaz (araştırmalarla sabit ki) sigara içene
sigarayı bıraktırmaktan çok, sigara içmeyeni özendirip sigaraya başlatmıştır.
Bu konuda da dikkatli olmak gerekiyor.
Öte
yandan teknolojik gelişmelerle beraber; TV’deki diziler, sosyal medyadaki
sigara kullandığını doğrudan veya dolaylı şekilde gösteren ünlülerin veya örnek
alınan kişilerin hesapları, Youtube’da bulunan özendirici videolar sigara
kullanımını genç yaşlara çekmeye başlamıştır. Ancak siz bunları okurken ‘İşte
hep o telefon hep!’ diyebilirsiniz. Unutmayın, önemli olan dış dünyadaki
özendiricilerden çok sizin tepkinizdir. Siz örneğin beraber TV izlerken ilgili
bir reklam gördüğünüzde abartılı tepki verir veya tepkisiz kalırsanız, maalesef
sonucun asıl sorumlusu olarak öncelikle kendinize bakmanız gerekir. Çocuğunuz
herkesten önce sizi örnek alacaktır. Tabii siz o güveni sağlamayı
başarmışsanız.
PEKİ
ÇÖZÜM?
Çözüm
yöntemleri denilince söylenmesi gereken en önemli hususlar şunlardır:
1. Bağımlılığın
var olduğunu kabul etmek gerekir.
2. Çocuğun
özgür iradesi ile gerçekten sigara içmek istememesi gerekir. ‘Hiç kimse
iyileşmek istemeyen bir bağımlılık yapıcı madde kullanıcısını iyileştiremez!’
3. Tüm
bu süreçte çocuktan sevginizi, saygınızı ve ilginizi eksik etmemelisiniz. Aile
desteği en önemli konudur.
4. Ceza
yöntemi yerine ikna yöntemini kullanmalısınız. Çocuğunuza karşı gayet açık ve
net bir duruşunuz olmalı...
5. Zaman!
6. Kararlılık!
7. Uzman
desteği almak sizi bu süreçte hata yapıp çocuğu tamamen kaybetmekten kurtarır.
İster
sigara olsun ister alkol isterseniz de madde… Her biri için önleyici bir aile
tutumu gerekir. Yani bağımlılık oluşturucu maddelerin kullanımı gerçekleşmeden
önce çocuğun kafasında onun zararlı, kötü ve kullanılmaması gerektiği oluşmuş
olmalıdır. Bu bağlamda örneğin çocuğunuzun yanında başka bir insan sigara
içiyorsa onu nazikçe uyarmanız gerekir. Çünkü çocukta bu yönde bir izlenim
bırakacaktır. Aynı şekilde yerde bir sigara paketi, içki şişesi veya
kullanmasını istemediğiniz herhangi bir bağımlılık yapıcı maddeyi anımsatan
poşet, reklam, özendirici cisim ve objeler gördüğünde onunla bunun hakkında
konuşmanız gerekir. Burada önemli olan konuşmanızın içeriğinin öğüt verici
değil, nazik bir ses tonuyla muhabbet etmek olmasıdır.
Eşler
kendi içlerindeki problemlere odaklanmalı ve yeni öğrenilen bir sigara
kullanımı olayında çocuğa destek verip üstlerine düşeni yaparken çözümün
kalıcılığını sağlama adına aynı zamanda kendi problemlerini çözmelidir.
Gerekirse bir aile terapistine başvurulabilir. Bu aile içi tutarsızlıkları,
otoriteler rolleri ve ilgisizliği çözüme kavuşturacaktır. Unutmayın;
hayatınızda işleriniz ne kadar öneme sahipse eşleriniz ve en önemlisi çocuklarınızda
en az o kadar öneme sahiptir…
Tedavi
sürecinde ailelerin çocuklarının arkadaş çevresini tanımalıdır. Çocuğa,
bağımlılığı bulunan arkadaşlarından uzaklaştırılıp yeni, sosyal etkinliklerin
olduğu, bağımlılığı olmayan sağlıklı yaşamı seçen arkadaşlıklar kurabileceği,
boş zamanlarını güzelce değerlendirebileceği bir ortam kurulmalıdır.
Uzmanların
da bağımlılık tedavisine ek olarak çocukla yapacakları psikolojik danışma
seanslarında çocukta kaygı, stres ve endişenin analizi yapıp problem çözme,
kaygı kontrolü becerileri ve duygusal farkındalık terapileri çalışmaları
gerekir. Ayrıca bu çocuklarda akran homojen grup terapileri son derece verimli
geçmektedir.
Bu
konuda yardım almak isterseniz lütfen iletişime geçiniz. Unutmayın ki sahip
olduğumuz en değerliler evlatlarımızdır.
Sağlıklı
günler dilerim.
Psikolojik
Danışman KEREM KARAGÖZ
Yorumlar
Yorum Gönder
Teşekkürler.. :)